80 darbesi tanıklarından Arslanoğlu: Şehrin belediye başkanının 30 yıllık diplomasını iptal etmek de işkence

12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti. Darbenin tanıklarından DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu yaptığı açıklamada, ‘12 Eylül’ün bir süreç olduğunu ve sürecin günümüzde de devam ettiğini belirtti. Arslanoğlu, “Kaba işkence olmayabilir ama şehrin belediye başkanının 30 yıllık diplomasını iptal etmek de işkencedir, insanların ailesiyle birlikte hayatlarını allak bullak etmek de işkencedir… 12 Eylül’de, geçmişten gelen hukuka kendisini adamış hakimler, savcılar, bürokratlar vardı, direnmeye çalışırlardı. Şu anda ise sadece 1 kişi ne emrederse onu yapıyorlar” ifadesini kullandı.

12 Eylül 1980 darbesinin tanıklarından olan DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, darbenin 45’inci yıl dönümünde konuştu. Henüz bir lise öğrencisi olarak 12 Eylül darbesinin öncesi ve sonrasındaki süreçte pek çok kez tutuklandığını ve işkenceye maruz kaldığını aktaran Arslanoğlu yaşadıklarını anlattı. Arslanoğlu, “Öncelikle gözünüzü bağlarlar. Hiçbir şey göremezsiniz. Gözünüz bağlıyken size kaba dayakla, kaba davranışlarla muamele ederler; böylece teslim almaya çalışırlar. İnsanlığınızı, kişisel direncinizi kırmak isterler. Daha sonra da, gözünüz bağlıyken falakaya yatırmak, üzerinize lastik geçirip yere fırlatmak, konuşmuyorsanız elektrik vermek ve Filistin askısına çıkartmak şeklinde çok ağır, bir insana, bir canlıya yapılmaması gereken her şeyi ben de dahil bütün gözaltına alınan, tutuklanan insanların üzerinde çeşitli dozlarda denediler” dedi.

“Kaba işkence olmayabilir ama şehrin belediye başkanının 30 yıllık diplomasını iptal etmek de işkencedir”

12 Eylül darbesini öncesi ve sonrasıyla bir süreç olduğunu ve darbeyle başlatılan uygulamaların günümüzde de devam ettiğini savunan Arslanoğlu, “Arada bir tek fark olduğunu söyleyebilirim” diyerek şöyle konuştu:

“12 Eylül’de geçmişten gelen, hukuka kendisini adamış hakimler, savcılar, bürokratlar vardı, direnmeye çalışırlardı. Şu anda ise 20 küsür yıldır, 12 Eylül ürünü bir iktidar tam bir tek parti iktidarı ve faşizm inşa etmek üzere kadrolarını yerleştirmiş, sadece 1 kişi ne emrederse onu yapıyorlar. Tam bir kuralsızlık olduğunu oradan farklı olarak söyleyebilirim. Kaba işkence olmayabilir ama asimetrik güçlerin hepsi işkencedir. Şehrin belediye başkanının 30 yıllık diplomasını iptal etmek de işkencedir, insanların ailesiyle birlikte hayatlarını allak bullak etmek de işkencedir, onları hücrelerde tutmak da işkencedir, yargılanmaları gereken adliyeden başka yerde yargılamak da işkencedir. Demokrasinin hiçbir kuralını tanımıyorlar, o nedenle sürecin devam ettiğini söyleyebilirim”

“12 Eylül’le bu ülke halen hesaplaşmamıştır ve süreç 12 Eylül’ün devamıdır”

 Arslanoğlu şöyle devam etti:

“12 Eylül askeri cuntası olmadan önce Turgut Özal’ı ilk defa duymuştuk siyasal hayatta. O, 24 Ocak 1980’de çeşitli kararlar açıkladı. Ama DİSK, alana, fabrikalara o kadar güçlü hakimdi ki, bunu gerçekleştirmeleri mümkün olmuyordu. Bu istenen zaten emperyalizmin, onun buradaki işbirlikçilerinin talebiydi, onunla yapılmıştı bu ekonomik politikalar. Sokaklar çok hareketliydi, öğrenci hareketi, polis hareketi… Çok güçlüydü. 12 Eylül’ü yaptılar, hatırladığım kadarıyla Eylül’den Nisan’a kadar devam eden süreçte, ilk başta zaten DİSK’e saldırdılar. Faaliyetleri durduruldu, tüm yöneticilerini, işyeri temsilcilerini gözaltına aldılar, tutukladılar, idamla yargıladılar sırf sendikacılıkları nedeniyle. Sokakları, fabrikaları boşaltınca onlar, bu kararları uyguladılar. Ve o kararlar şu anda da devam ediyor. Sendikalar yasası, toplu sözleşme yasası, hepsi 12 Eylül’ün ürünüdür ve bugün fiilen devam etmektedir. Şu andaki iktidar istediği kadar demokratik olduğunu iddia etsin, kesinlikle böyle birşey söz konusu değildir. 12 Eylül’le bu ülke halen hesaplaşmamıştır ve süreç 12 Eylül’ün devamıdır.” (ANKA) 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir