Türkiye’nin yeni ağır makineli tüfeği vitrine çıkıyor: Üretim devam ediyor

AA

Milli ağır makineli tüfek ailesinin en hızlı ve yeni üyesi M3, ilk kez 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2023) sergilenecek.

CANiK tarafından üretilen milli 12,7 mm uçaksavar CANiK M2 QCB’nin gelişmiş yeni versiyonu CANiK M3, İstanbul’da 25-28 Temmuz’da düzenlenecek IDEF 2023’te tanıtılacak.

M3’ün üretim çalışmaları ve kalifikasyon sürecindeki atış testleri görüntülendi.

“Türkiye’nin önemli bir projesi”

CANiK Genel Müdürü Cahit Utku Aral, yaptığı açıklamada, milli uçaksavar silahı geliştirip üretmenin yalnızca Samsun Yurt Savunma’nın değil Türkiye’nin önemli bir projesi olduğunu söyledi.

M2’nin neredeyse Türkiye’de üretilen bütün kara ve deniz platformlarının yakın savunma ve taarruz amacıyla kullandığı elzem bir silah olduğunu ve yakın zamana kadar bu konuda dışa bağımlılık bulunduğunu dile getiren Aral, bu durumun Türk savunma sanayisindeki teslimatları, satışları etkilediğini belirtti.

“Test tekrarı olmadan 750 silahın teslimatını tamamladık”

Türk platform üreticilerinin bu silaha kolayca kavuşabilmesinin daha önce yaşanan sorunları ortadan kaldırdığını, ihracatta önemli avantaj sağlandığını vurgulayan Aral, bunun yanında önemli bir ithalat ihtiyacını sonlandırdıklarını söyledi.

“2023 yılı içerisinde üretilip satılacak”

Bu dünyadaki en büyük kapasitelerden biri. ABD her yıl kuvvetleri için yenileme ve yeni alım olarak 3000-3500 arasında makineli tüfek alıyor. Rakiplerimizin kapasitesine baktığımızda dünyada böyle bir kapasite yok. Hem ürünü geliştirmek hem en iyisini yapmak hem de yüksek kapasite 2023’te meyvelerini gösterdi. Dost ve müttefik ülkelere, kendi kuvvetlerimize teslimat miktarı 3000’i geçmiş durumda. 2023 yılı içerisinde üretilip satılacak silah miktarı ise yaklaşık 4000-4500 arasında olacak.

Yeni versiyonlar geldi, hız katlandı

Cahit Utku Aral, 12,7×99 milimetre NATO standardındaki silahın 3 farklı hıza sahip versiyonu bulunan bir ürün ailesi olduğunu söyledi.

M2’nin dakikada 600-650 atımla genelde piyadeler tarafından ya da kara araçlarının üzerinde görev yaptığını anlatan Aral, şu değerlendirmelerde bulundu:

Bu silah sadece kara araçları değil deniz ve hava araçlarında kullanılabiliyor, hava savunma görevi yerine getirebiliyor. Belli sahalarda kullanılan 2 silahın bir araya bağlandığı yaklaşık dakikada 2200 atıma çıkan çözümlerimiz var. Bunlar dronlara karşı da kullanılabiliyor. O yüzden silahın kullanım alanı çok geniş.

Dakikada 600 atım atış bir kara aracı için yeterli olabilir ama hava araçlarında bu hız yeterli değil. Platform hızı arttıkça silahın hızı artmalı ki her bir çekirdeğin düşme mesafesi daralsın, daha etkin şekilde kullanılabilsin. O yüzden 2 versiyon daha üzerine koymamız gerekiyordu. Bir tanesi dakikada 900-950 atım olan M2F versiyonu. Yine kara araçlarında kullanılabiliyor, yüksek baskı atışı sağlıyor. Deniz araçlarında kullanılabiliyor. Deniz araçlarının çoğunda balistik koruma yok, o yüzden karşı tarafı çok hızlı şekilde bastırmanız gerekiyor. Konu helikopter ve uçaklara geldiği zaman orda M3 versiyonu devreye giriyor. Aralık 2022’de projeyi tamamladığımızda hemen M2F versiyonuna yöneldik. Mayıs-haziran aylarında bu silahın kalifikasyonunu tamamlayıp satışlara başladık. Dakikada 1100 atıma sahip M3 versiyonunun tüm endüstriyelleşmesi de tamamlanmış durumda, kalifikasyon süreci devam ediyor. Önümüzde yaklaşık 2-2,5 aylık bir süreç var. Paralelde imalata başlamış durumdayız. IDEF’te sergileyeceğiz. Dünyada bu 3 ürünü üreten, kalifiye eden, satışa sunan yegane firma oluyoruz. Bu Türkiye için çok büyük bir kazanım.

“M3’ü bekleyen birçok ülke var”

Genel Müdür Aral, M3’ün kalifikasyonunu bekleyen birçok ülke bulunduğunu bildirdi.

Helikopterleri etkin şekilde kullanan Güneydoğu Asya, Güney Amerika ülkeleri için M3’ün çok kritik bir silah olduğunu vurgulayan Aral, şunları kaydetti:

Tedariki bu zamana kadar çok zor olan bir silah. Bizden başka dünyada bir tane üreticisi var. O yüzden bu ürünü kalifiye etmemizi heyecanla bekliyorlar. Bir söylem vardır: Kendi ülkenizde kullanılmayan bir silahı başka bir ülkeye satamazsınız. Biz her zaman bunu değiştiren firmayız. Bu zamana kadar M2 hariç bütün ürünler ilk önce yurt dışı pazarlara sunuldu, dost ve müttefik ülkelere sağlandı, daha sonra Türkiye Cumhuriyeti aldı. Bu senaryoda da yine bizi bekleyen birçok ülke var. Onlarla kontratları IDEF’te imzalayacağımızı öngörüyoruz.

Gökbey ve T70 için göreve hazırlanıyor

Türkiye’de de M3’ün kullanılabileceği birçok hava platformunun IDEF’te sergileneceğine işaret eden Aral, “Bu silah Gökbey ve T70 helikopterleri gibi platformların silah gücüne girebilecek bir ürün. Bunlar için de güzel görüşmelerimiz olacak.” dedi.

Platform entegrasyonunda önceliklerinin içeriye katlanabilen bir mesnet üzerinde silahçı tarafından kullanılabilen bir çözüm olduğunu anlatan Aral, bir sonraki adımda içeri çekilebilen ya da öne atılımlı pilot kontrolüne geçen bir mesnet tasarımı üzerinde durduklarını belirtti.

“Bu IDEF çok farklı olacak”

Türkiye’nin son dönemde gerçekleştirdiği operasyonlarda kendisini kanıtladığını ifade eden Aral şunları söyledi:

Bu IDEF’in bu kanıtlamanın meyvelerini vereceği, önemli anlaşmaların imzalanacağı, şov yapacağımız bir fuar olacağını düşünüyorum. Savunma Sanayii Başkanlığımıza, Milli Savunma Bakanlığımıza çalışmaları, bu gelişmeler dolayısıyla teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tüm ülke olarak önemli bir fuara imza atacağız. Bu IDEF öncekinden çok daha farklı bir IDEF olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir